DEVAM: 22. Nebi
(s.a.v.) Gece Hangi Saatlerde (Namaza) Kalkardı?
حَدَّثَنَا
أَبُو
كَامِلٍ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
زُرَيْعٍ
حَدَّثَنَا
سَعِيدٌ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
فِي هَذِهِ
الْآيَةِ
تَتَجَافَى
جُنُوبُهُمْ
عَنْ
الْمَضَاجِعِ
يَدْعُونَ
رَبَّهُمْ
خَوْفًا
وَطَمَعًا
وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ
يُنْفِقُونَ
قَالَ كَانُوا
يَتَيَقَّظُونَ
مَا بَيْنَ
الْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ
يُصَلُّونَ
وَكَانَ
الْحَسَنُ
يَقُولُ
قِيَامُ اللَّيْلِ
Enes b. Mâlik'in;
"yanlan yataklarından uzaklaşır, korku ve ümid ile Rablerîne dua ederler
kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de (hayra) sarf ederler"[Secde
16] âyeti hakkında (şöyle) dediği rivayet olunmuştur.
(Bu
âyet ashâb-ı kiramdan bir toplulukla ilgili olarak inmiştir ki) onlar akşam ile
yatsı arasında (nafile) namazları kılmak için uyanık olurlardı.
(Katâde) dedi ki:
el-Hasen (el-Basrî; "bu âyetten murad, teheccüd namazı için) geceleyin
kalkmaktır" derdi.
İzah:
Beyhakî, es-Sünenü'l
kübrâ, III, 19.
Tefsir âlimlerinin
büyük çoğunluğuna göre bu âyet-i kerîme gece namazına devam eden ashâb-ı kiram
hakkında nazil olmuştur. Bu mevzuda Muâz b. Cebel (r.a.)'den şöyle bir hadis
rivayet olunmuştur: "Nebi (s.a.v.) ile beraber Tebûk seferinden
dönüyorduk. Bir ara onun yalnız başına bulunduğunu gördüm (ve kendisine
yaklaşarak):
Ey Allah'ın Resulü beni
cennete sokacak bir amel söyle, dedim.
“Aferin sana, gerçekten
sen çok büyük bir mesele sordun.Bununla beraber Allah’ın kolaylık murat ettiği
kimseler için bu işte muvaffak olmak gayet kolaydır. Farz olan namazı kılarsın,
zekâtı verirsin. Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan huzuruna varırsın. Seni
cennet kapılarına ileteyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka senin için kuvvetli bir
dayanaktır. İnsanın geceleyin kalkıp namaz kılması günahlarına
keffârettir" buyurdu, sonra da (sözü geçen) "yanları yataklarından
uzaklaşır korku ve ümit ile Rablerine duâ ederler" âyet-i kerimesini
"artık onlar için yapmakta olduklarına bir mükâfat olarak gözlerin aydın
olacağı (nimetlerden) neler gizlenmiş bulunduğunu kimse bilmez"[Secde 17]
âyet-i kerr »esini sonuna kadar okudu.[ibn Mâce, fiten; Ahmed b. Hanbel, V,
231, 237, 245.]